Ağız kokusu nedir? Ne değildir?
Ağız kokusu nedir? Ne değildir?
Herkese merhabalar. Bu haftaki konumuz, bizi sosyal ortamlarda zor durumda bırakabilecek bir problem olan: Ağız kokusu. Öncelikle ağız kokusunda bahsederken vücudumuzu bütüncül olarak değerlendirmemiz gerekiyor.
Bu sebeple ağız kokusunu iki ana başlık halinde inceleyebiliriz:
Birincisi fizyolojik olan ağız kokusudur. Sabahları uyandığımızda ağzımızda olan ve tüm toplumda yaygın bulunan ağız kokusu fizyolojik olan ağız kokusudur. Tedavi gerektirmez kişiyi rahatsız etmez.
Bir diğer ağız kokusu ise patolojik olan ağız kokusudur. Bu ağız kokusunun sebebi ağızda kokuya sebep olan bakterilerin artmasından kaynaklıdır. En yaygın gördüğümüz sebepleri diş ve dil yüzeyindeki bakterilerin artmış olmasıdır. Bu bakteri florasındaki artış, ağız kokusu olarak kendini gösterir. Artmasının farklı sebepleri vardır. Bunlardan en sık görülenleri;
- Yetersiz ağız hijyeni
- Kırık dolgular
- Uyumsuz dolgular
- Diş taşları
- Diş eti rahatsızlıkları
- Uyumunu yitirmiş kaplamalar ve köprüler
- Dil yüzeyinin temizliğinin yapılmamış olması
- Hareketli apareylerin uygun bakımının yapılmamış olması
- Eskimiş ve değiştirilmesi gereken kaplamaların hala ağızda bulunuyor olması
gibi faktörler ağız kokusunu oluşturan başlıca sebeplerdir.
Ağız kokusunu yapan bakterilerin yaklaşık %80'i dil üzerinde yerleşmiş olduğu için, ağız kokusunda ilk bakılması gereken yer dil olmalıdır. Etkili bir dil temizliği yapılmadığında ağız kokusu kaçınılmazdır. Bir diğer sebep ise birikmiş olan diş taşlarıdır. Düzenli diş taşı temizliğinin yapılması ağız kokusunun oluşmamasında önemli bir etkendir.
Dil temizliği için çeşitli yöntemler bulunmaktadır. Bunlardan en basit olanı günlük kullandığımız diş fırçası ile yüzeyine birkaç defa diş fırçasını gezdirmek şeklinde bir yüzeyi temizliği yapmaktır. Bir diğer yöntem dil temizleyicileri kullanarak dil temizliği yapılmasıdır.
Bunlara ek olarak günlük ağız bakım sularının kullanılması ağız kokusunu azaltmada etkili olarak kabul edilir. Dikkat edilmesi gereken nokta, kullanılacak ağız bakım sularının alkol içeriğinin olmaması gerektiğidir. Çünkü alkol ağız kokusunu tetikler.
Uyumsuz dolgular kırık dolgular değiştirilmesi gereken köprü ve kaplamalar en kısa zamanda yenilenmeli ve ağız kokusunu giderilmesi gerekmektedir. Geç kalınmış tedavilerde sebebi bulmak çok daha zorlaşacağı için erken teşhis her zaman daha önemlidir.
Ağızdaki yukarıda bahsettiğimiz tüm olabilecek sıkıntılar giderildi ama hala ağız kokusu geçmediyse ağız kaynaklı olmayan ağız kokusu düşünülmesi gerekebilir. Bunlardan en yaygın görüleni mide rahatsızlıkları (reflü, gastrit vs.) , bağırsak sorunları, kronik rahatsızlıklar, diyabet (diyabetin tipik ağız kokusu keton cisimlerinin artmasından kaynaklı olan aseton kokusudur) gibi hastalıklar ağız kokusuna sebep olabilir. Bunların çözümü için ise doktor muayenesi tavsiye edilir. Uygun tedaviyi doktorun oluşturması gerekir.
Tüm bu sebeplere rağmen geçmeyen ağız kokusu varsa psilolojik ağız kokusu olabilir. Yani hasta, ağzının koktuğunu düşünüyordur; ama aslında ağız kokusu yoktur. Bunun tedavisi içinse hasta uygun kurumlara yönlendirilir.
Her şeyin başı olan etkili ağız ve diş bakımı, ağız kokusunda da en gözden kaçan; halbuki en sık görülen etkendir. Günde 2 defa, dişlerin en az 2 dk fırçalanması etkili bir ağız ve diş bakımı sunar. Unutmayalım. Sağlıklı bol gülüşler.